Çanakkale DKMP'nin hazırladığı rapora dair ortak açıklamamızdır.
- Yaşamdan Yana Veteriner Hekimler
- 9 Ara 2024
- 4 dakikada okunur
Veteriner Hekimlik Etiği ve Hayvan Hakları
Son dönemde Tarım ve Orman Bakanlığı Çanakkale Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü’nün sokakta yaşayan hayvanların öldürülmesine yönelik bir rapor yayınlaması, hayvan haklarına ve veteriner hekimlik mesleğinin etik ve yasal temellerine doğrudan bir saldırıdır. Bu raporda yer alan öneriler, yalnızca hayvanların yaşam hakkını gasp etmekle kalmaz, aynı zamanda veteriner hekimlerin meslek onuru ve yasal sorumluluklarını da hiçe sayar.
Hayvanların yaşam hakkını tartışmaya açan, bilimsel gerçekleri ve etik ilkeleri hiçe sayarak kabul edilen katliam yasası; veteriner hekimleri, hayvanları öldürmeye zorlayan raporlar yazılmasına sebep olmaktadır. Herhangi bir kanun, var olan meslek kanunu ve yönetmeliklerine aykırı bir şekilde konumlandırılamaz. Tüm hayvanlar var oluşlarından gelen temel hak ve özgürlüklere sahiptir. “Bir grup insanın öyle istemesi” ile bu hak ve özgürlüklerin ihlal edilmesini kabul etmiyoruz. Tüm veteriner hekimlere ve ilgili kurumlara yasal sorumluluklar ile meslek etik ilkelerini ve mesleki deontolojiyi tekrar hatırlatmakta fayda görüyoruz.
Veteriner Hekimlerin Yasal Sorumlulukları
Veteriner hekimlik, yalnızca hayvan sağlığıyla sınırlı olmayan bir meslek etiği taşır. Türk Veteriner Hekimleri Birliği Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Uygulama Yönetmeliği hekimlerin sorumluluklarını açıkça tanımlar:
“MADDE 57 – (1) Odalar, Paris UNESCO tarafından 15/10/1978 tarihinde resmen ilan edilen Hayvan Hakları Bildirgesinde bildirilen hayvanların saygı görme haklarına, hayvan onuruna aykırı davranış ve bütün hayvanların, insanlarca gözetilme, bakım ve korunma haklarıyla bağdaşmayan her türlü işkenceye karşı çıkar. Hayvanlara işkence yapanlar hakkında kanunî işlem uygulanır.
(2) Her oda kendi bölgesinde hayvanlara işkence yapılmasına göz yuman ya da işkenceye karışan veya vasıta olan veteriner hekimleri kovuşturup haysiyet divanına gönderir. Oda haysiyet divanları bu iddiaları Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, Kanun, hukukun genel ilkeleri ve Dünya Veteriner Hekimleri Birliğinin Meslekî Etik Kuralları ışığında özenle inceler ve gerek gördüğü işlem ve girişimleri yapar.”
Tüm hayvanlar, saygı görme ve korunma haklarına sahiptir. Bu hakların ihlaline sebep olan veteriner hekimler, meslek onuruna aykırı davranış nedeniyle yargılanır. Sağlıklı veya sağlıksız bir hayvanın dayatma ile öldürülmesi işkence olarak değerlendirilir ve hekimlik onuru ile bağdaşmaz.
“MADDE 67 – (1) Veteriner hekim, hekimlik görevini yaparken herhangi bir etki altında kalmaksızın, kişisel kanı ve meslekî inancına göre hareket eder. Uygulayacağı bilimsel yöntem ve tedavinin seçiminde serbesttir.”
Veteriner hekimler, bilimsel yöntemlere, mesleki bilgilerine ve etik ilkelere bağlı kalarak serbestçe karar verme yetkisine sahiptir. Herhangi bir baskı veya dayatmayla görevini icra etme hakkına müdahale edilemez.
“MADDE 111 – (1) Veteriner hekim işyerinde hekimlik görev ve onuru ile bağdaşmayan davranışlarda bulunamaz.”
Veteriner hekimler, mesleki onuru zedelecek hiçbir eylemde bulunamaz. Sağlıklı veya sağlıksız bir hayvanın dayatma ile öldürülmesi hekimlik onuru ile bağdaşmaz. Hiçbir kanun, veteriner hekimlere uymakla yükümlü oldukları kanun ve yönetmeliklere aykırı davranmayı dayatamaz.
İlgili kanunlar, veteriner hekimlerin etik ilkelere ve bilimsel yöntemlere sadık kalması gerektiğini vurgular. Çanakkale DKMP tarafından yazılan rapor ve katliam yasası, bu ilkelere doğrudan aykırıdır. Meslek onurunu hiçe sayan, hayvanların doğuştan gelen haklarını ihlal eden bu söylem ve dayatmalar kabul edilemez.
Meslek Yemini ve Hayvan Hakları Bildirgesi
Veteriner hekimler, mesleklerine veteriner hekimliği andını okuyarak meslek yemini ederek başlarlar ve bu yemine uymak zorundadırlar. Bu yemin aşağıdaki ifadeleri içermektedir:
“Hayvan ve insan sağlığına çağdaş anlamda bir hizmet sunmayı ilke edileneceğime;
Çevrenin korunması ve tüm canlıların yararlanması için çaba harcayacağıma;
Bilimsel yöntemlerden sapmadan, etik ve deontolojik kurallara uyarak ve etik ilkeleri gözeterek tedavi ve araştırma yapacağıma,
İnsanlığın değerleri, bilimin gerçeği ve mesleğimin onuru önünde şerefim üzerine and içerim.”
Veteriner hekimlere uymaya yemin ederek başladıkları meslek hayatlarında, bu yemine aykırı davranışları dayatmak akıl ve bilim dışıdır.
Veteriner hekimlerin uymakla yükümlü oldukları kanun ve yönetmelikler, mesleğin icrasında Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin önemini vurgular. Bahsi geçen bu bildirgenin maddeleri şu şekildedir:
“Madde 1: Bütün hayvanlar yaşam önünde eşittir.
Madde 2: İnsan, diğer hayvanların yaşam hakkını gasp edemez.
Madde 11: Gereksiz yere bir hayvanı öldürmek, yaşama karşı suçtur.”
Çanakkale DKMP tarafından hazırlanan rapor ve katliam yasası bu bildirgeye aykıdır.
İlgili Kanunlar ile Mesleki Etik ve Deontolojiye göre Veteriner Hekimler Ötenazi Kararı Almaya Zorlanamaz:
Veteriner hekim, hastaya gerekli tüm testleri yapmak, tanı aşamasına ulaşmak ve gerekli tedavi protokolünü uygulamak zorundadır. Tüm bunlar gerçekleştirilmeden hiçbir veteriner hekim bir hayvan için ötenazi kararı alamaz.
Çoğu bulaşıcı hastalığın tedavisi mevcuttur, kontrol altına almanın yolu ise koruyucu hekimlik uygulamalarıdır. Bulaşıcı bir hastalığa sahip olmak, tek başına ötenazi kararı verilmesi için yeterli bir sebep olamaz. Bulaşıcı hastalığı önleyecek şartları sağlamak, hasta olan hayvanları tedavi etmek veteriner hekimlerin görevidir.
Hayvanlara davranış konusunda bir tanı koyabilmek (örneğin saldırgan, agresyon) için hayvan davranışı konusunda uzman ve yetkin olmak gerekir. Tespit edilen bir davranış problemi mevcutsa yetkin veteriner hekimler tarafından tedavi uygulanmak zorundadır. Veteriner hekimler, uzmanlık gerektiren alanlarda “tıbbi” görüşünü “kanunlara” göre değiştiremez.
Bazı ırkların kanunlarda "Sahiplenilmesi yasak olanlar" şeklinde geçirilmesi, bu hayvanların yaşam hakkını yok sayamaz. “Yasaklı ırk” bir hastalık değildir, tedavi gerektiren bir durum teşkil etmez. Bu yasak kategorisinin bilimsel bir temeli bulunmadığı gibi, bilimsel verilere göre bu kategoriye alınmaya çalışılan hayvanlar; insan, çevre ve hayvan sağlığını olumsuz etkilemez. Veteriner hekimler, hiçbir köpeğe “yasaklı ırk” olarak sınıflandırılmasını sebep göstererek ötenazi yapamaz. Veteriner hekimlere meslek kanunlarına, mesleki etik ve deontolojiye karşı karar vermeleri dayatılamaz.
Çözüm: Bilim ve Etik Işığında Hareket Etmek
Güncel bilimsel veriler, sokakta yaşayan köpeklerin popülasyonunu kontrol altına almanın tek etkili yolunun Kısırlaştır-Aşılat-Kayıt Altına Al-Yerinde Yaşat modeli olduğunu göstermektedir. Bu yöntem, hem hayvanların haklarını hem de toplum sağlığını korur. Hayvanları ömür boyu barınaklarda tutmak ise etik, bilimsel ve mesleki prensiplere aykırıdır ve kabul edilemez.
Veteriner Hekimlere Yapılan Dayatmaların Karşısındayız
Veteriner hekimler, meslek yeminlerine ve bilimsel yöntemlere aykırı hiçbir uygulamaya zorlanamaz. Sağlıklı hayvanların toplu şekilde öldürülmesi, meslek onuruyla bağdaşmadığı gibi veteriner hekimleri "işkenceye aracılık eden" bir konuma sokmaya zorlamaktadır. Bu tür dayatmalar, veteriner hekimlerin uymakla yükümlü olduğu kanun ve yönetmeliklere, meslek yeminine ve Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi'ne aykırıdır.
Yaşam Hakkını ve Meslek Onurumuzu Savunuyoruz!
Bilimsel gerçekler, etik kurallar ve yasal düzenlemeler veteriner hekimlerin rehberidir. Hiçbir yasa veya uygulama, bu prensiplerle çatışamaz. Çanakkale DKMP’nin raporu, hayvanların yaşam hakkını, meslek onurumuzu ve etik ilkelerimizi ihlal eden bir belgedir.
Veteriner hekimlik mesleğinin vizyonu ve misyonu gereği, yaşamın kutsallığının ve hayvan haklarının etik ve bilim dışı bir şekilde tartışmaya açılmasının, Yaşamdan Yana Veteriner Hekimler olarak karşısında durmaktan asla vazgeçmeyeceğiz.
Bilimsel ve etik ilkelerin yok sayılmasını kabul etmiyor ve bağımsız deontolojik yetkinin üstünde bir otorite tanımıyoruz.
Hayvanların yaşam hakkı, meslek onurumuzdur.
Yaşamdan Yana Veteriner Hekimler Platformu