Barınak Şartlarının Köpekler Üzerindeki Negatif Etkileri
- Dr. Vet. Hek. Begüm Saral
- 19 Ağu 2024
- 14 dakikada okunur

Barınak ortamında yaşamını sürdüren köpekler için stres en önemli faktörler arasındadır (Stephen ve Ledger, 2005; Hennessy, 2013; Tanaka ve ark., 2012). Alışkın olduğu insanlardan ayrılma, azalmış ve alışılmadık sosyal etkileşimler, hapsedilme, yüksek sesler, diğer stresli hayvanlar ve öngörülemezlik, köpeklerin refahının bozulmasına neden olmaktadır (Lamon ve ark., 2021). Yeni rutinler, farklı ses ve kokular, yabancı insanlar ve diğer köpeklerin varlığı gibi alışıldık olmayan deneyimler köpeklerin barınak ortamında yaşadıkları stresi artırmaktadır. Yaşadığı çevrenin yeni olmasından dolayı oluşan kontrol eksikliği ve insanlardan ayrı kalması, evcil hayvanlar için en derin stres faktörleri arasında yer almaktadır (Hennessy ve ark., 2000, Hennessy ve ark., 2001; Newbury ve ark., 2010). Barınak ortamının, özellikle de uzun süreler boyunca o ortamda yaşamak zorunda olan köpeklerin fiziksel sağlığı ve refahı için zararlı olabileceğini gösteren pek çok çalışma mevcuttur (Dalla Villa ve ark., 2013; Hewison ve ark., 2014; Barnard ve ark., 2016; Berteselli ve ark., 2019; Lamon ve ark., 2021).
Bu nedenle, barınak ortamında yaşamak köpekler için öngörülemez bir duruma yol açmakta ve bu da genellikle kısa sürede korku duygusunun ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Hubrecht (1995), hayvanların çevrelerini kontrol etme ve sosyal ihtiyaçlarını karşılama özgürlüğüne sahip olmalarının önemini vurgulamıştır; her iki özgürlük de genellikle barınak ortamı düşünüldüğünde kısıtlanmış olacaktır. Uzun süre barınak ortamına maruz kalmak, bir köpeğin türe özgü davranışlarda bulunmasını (insanlarla ve diğer köpeklerle etkileşim) engellemekte ve bu da köpeğin uzun vadede hayal kırıklığı-hüsran yaşamasına neden olmaktadır. Tanıdık/bilindik insanlardan ayrılan köpeklerin ayrılık anksiyetesi gösterebildiği bilinmektedir. Bu bozukluklar üzerine yapılan araştırmalar, köpeklerin kendileri ve tanıdığı insanlar arasındaki mevcut ilişkiye bağımlı olduğunu ve bu ilişkinin kesilmesinin bazı köpeklerde çeşitli problemlere neden olduğunu göstermektedir (Overall, 1997; Stephen ve Ledger, 2005).
Barınakta tutulan köpeklerin stres altında olduğunu destekleyen fizyolojik kanıtlar da mevcuttur (Beerda ve ark., 1999; Hennessy ve ark., 2001; Hennessy ve ark. 1997; Vincent ve Michell 1996). Özellikle kötü şartlarda barınakta tutulan köpeklerde tükürük, idrar ve plazma kortizol seviyelerinin yükseldiği bulunmuş ve bu seviyelerin stresin davranışsal göstergelerinin varlığıyla ilişkili olduğu görülmüştür (Beerda ve ark., 1999; Beerda, Schilder ve ark., 1996; Beerda ve ark., 1998). Köpeklerde akut stresle ilişkili davranışsal belirtiler arasında düşük vücut postürü, oral davranışlar, esneme ve artan huzursuzluk bulunmaktadır (Beerda ve ark., 1998). Özellikle sosyal olarak izole edilmiş tek başına barındırılan köpeklerde gözlemlenen diğer davranışlar arasında volta atma, duvarlara zıplama, kuyruk kovalama gibi tekrarlayan davranışlar gözlenmektedir (Hubrecht ve ark, 1992). Ek olarak, barınakta geçirilen zamanın kronik stres seviyesini ve pati kaldırma, vokalizasyon, tekrarlı davranışlar, kendini aşırı derecede temizleme ve koprofaji gibi davranışların sergilenmesini etkilediği bildirilmiştir (Beerda ve ark., 1999; Hetts ve ark., 1992; Hubrecht ve ark., 1992). Ayrıca Köpekler insan veya köpek partnerlerinden ayrıldığında önemli bir ilgisiz ve tepkisiz hale gelebilirler (Broom ve Johnson, 1993). Bu tür davranışlar - hayal kırıklığı, korku ve çevre üzerinde kontrol eksikliği belirtileriyle birlikte - bir hayvanın başa çıkmakta zorlandığını ve dolayısıyla kötü bir refah koşullarında yaşadığını göstermektedir (Wiepkema, 1987; Stephen ve Ledger, 2005).
Refah, bir canlının genellikle çevresiyle başa çıkma yeteneği açısından nasıl bir durumda olduğu olarak tanımlanmaktadır (Broom, 2007; Yeates ve Main, 2008). Aynı zamanda refah ve yaşam kalitesi, bir hayvanın çevresiyle nasıl başa çıktığına atıfta bulunmak için sıklıkla birbirinin yerine kullanılan terimler arasındadır (Broom, 2007) ve bir canlının stres seviyesi genellikle onun refah seviyesiyle eş tutulmaktadır. Bir canlının barınak ortamıyla nasıl başa çıktığını belirlemenin oldukça zor olduğu yapılan çalışmalarda vurgulanmaktadır. Bunun nedeni insanlarda olduğu gibi köpeklerin de aynı stres faktörlerine aynı şekilde tepki vermedikleri ve aynı stres faktörlerinden aynı derecede etkilenmedikleridir (Hiby ve ark., 2006, Titulaer ve ark., 2013, Barnard ve ark., 2016). Buna ek olarak, stresin en iyi şekilde nasıl ölçüleceği konusunda da net bir fikir birliği mevcut değildir (Polgár ve ark., 2019). Refah terimi karmaşık ve çok yönlüdür, bu da hayvanların refahını doğru bir şekilde değerlendirmek için ölçülebilecek tek bir gösterge veya faktörün olmadığı anlamına gelmektedir (Arena ve ark., 2019; Lamon ve ark., 2021).
Uzun süreli stres veya şiddetli akut stres seviyeleri hayvanların refahını etkilediği gibi yaşam kalitesini de etkilemektedir. Bir hayvanın stres seviyesini belirlemek için genellikle fizyolojik parametrelerden yararlanılmaktadır. Yaygın olarak kullanılan fizyolojik değerlendirmeler arasında kortizol seviyelerinin ölçülmesi ve kalp atış hızının takibi yer almaktadır. Kortizol seviyelerinin değerlendirilmesi, stres ölçümü için altın standart olarak kabul edilmektedir (Coppola ve ark., 2006, Dalla Villa ve ark., 2013). Hipotalamus-hipofiz-adrenal ekseni, vücudun strese karşı olan tepki sistemidir ve bu eksen uyarıldığında kortizol salgılanmaktadır. Kortizol seviyeleri, şiddetli veya uzun süreli stres durumlarında uzun süre boyunca yüksek kalma eğilimi göstermektedir. Akut stres durumunda ise kalp atış hızındaki değişimlerin ölçümü kortizol ölçümü kadar faydalı olmaktadır (Bergamasco ve ark., 2010, Bowman ve ark., 2015, Bowman ve ark., 2017). Kalp atım hızı otonom sinir sistemi tarafından kontrol edilmekte ve stres veya diğer uyarılma durumlarında doğal olarak yükselmektedir (Bergamasco ve ark., 2010; Lamon ve ark., 2021).
Yapılan bir çalışma kaygı, depresyon veya travma sonrası stres bozukluğu gibi insan psikopatolojisinin altında yatan mekanizmaları anlamak için laboratuvar hayvanlarında psikolojik stresin sonuçlarını belgeleyen çeşitli literatürleri göz önüne alarak tasarlanmıştır (Hennessy ve ark.; 2020). Bu çalışma sosyal izolasyon, gürültü, tanıdıklarından ayrılma veya kısıtlama gibi durumların patolojik kabul edilen davranışları artırdığını ve bazı bilişsel yetenekleri azalttığını vurgulamakta ve kendisini birdenbire bir barınakta kısıtlı halde bulan köpeğin deneyimi arasındaki benzerliğe dikkat çekmektedir. Çalışmada 7-9 yaş aralığında olan ve yaklaşık 8 haftalık yaştan beri aynı köpeklerle aynı ortamı paylaşan köpeklerin tek başlarına, yeni bir ortamda tanıdığı köpek veya tanıdığı bakıcının etkisi ile plazma glikokortikoid seviyelerindeki değişim karşılaştırılmıştır. Sonuç olarak tanıdık bakıcının varlığı, plazma glukokortikoid yükselmesini düşürürken, köpeğin kardeşi ve uzun süreli aynı ortamda bulunduğu tanıdık köpeğin hiçbir etki göstermediği bulunmuştur. Bu bulgu, köpeklerin binlerce nesil boyunca insanlar için evrimleştiğini göstermektedir. Ayrıca, bu sonuçlar insan varlığının köpeklerin stres fizyolojisi üzerinde somut bir etkisi olduğunu belgelemektedir (Hennessy ve ark.; 2020).
Köpeklerin barınağına girerken karşılaştıkları psikolojik stres faktörlerinin HPA eksenini güçlü bir şekilde harekete geçirdiği ve dolaşımdaki kortizol seviyelerinin, ev ortamında örneklenen ve ev ortamında barınan köpeklere kıyasla neredeyse üç kat daha yüksek olduğu ve 3 gün boyunca bu kadar yüksek bir seviyede kaldıktan sonra kademeli olarak azaldığı bilinmektedir (Hennessy ve ark.; 2020; (Hennessy ve ark.; 1997).
Köpeklerin çoğu ilk olarak barınağa girdiklerinde korku belirtisi gösterse de, bazı köpekler için bu korku duygusu şiddetli olmaktadır. Bu durumda köpekler titreyebilir, kulübenin arkasına sinebilir ve kuyruklarını bacaklarının arasına sıkıca sıkıştırabilir. Ayrıca, korku kaynaklı saldırganlık belirtileri de gösterebilirler (Blackshaw, 2014; Moyer, 1968). Bu durum, korku duygusu yüksek olduğunda ve kaçış şansı engellendiğinde ortaya çıkan bir saldırganlık biçimidir. Bu saldırganlık yalnızca köpekler çok korktuğunda ortaya çıktığı için, aslında bu tür köpekler ev ortamında yaşamak için mükemmel adaylar olabilir, ancak barınakta genellikle büyük tehlike altındadırlar çünkü korku kaynaklı saldırganlık gösteren köpeklerin evlat edinilme olasılığı oldukça düşüktür (Hennessy ve ark.; 2020). Köpeklerin barınaklardaki deneyimleri yalnızca hayvan refahı açısından değil, aynı zamanda evlat edinilme olasılığı üzerindeki potansiyel etkisi açısından da endişe vericidir (Diesel ve ark. 2013). En kötü durumda, köpekler yaşamlarının geri kalanında barınaklarda kalır veya "öldürmeme" politikasının yürürlükte olmadığı ülkelerde (örneğin ABD, İngiltere ve İspanya'nın bazı bölgeleri) evlat edinilmezlerse ötanazi yapılmaktadır (Moesta ve ark., 2015). Ancak İtalya'da, köpeklerin ötanazisi, ciddi şekilde hasta, tedavi edilemez veya tehlikeli oldukları kanıtlanmadığı sürece yasa tarafından yasaklanmıştır (İtalyan yasası 281/1991). Kısıtlamanın hayvan davranışları üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle, kafes veya kulübede geçirilen zamanın süresini azaltmak kritik öneme sahiptir ve refahı iyileştirmenin bir yolu, köpeklerin barınak ortamında geçirdikleri süreyi azaltmaktır (Posage ve ark., 1998; Diesel ve ark., 2005; Luescher ve Medlock, 2009; Braun, 2011; Reid ve Collins; 2015; Berteselli ve ark., 2019).
Köpeklerin sosyal canlılar olduğu ve izolasyonun köpek refahı üzerinde zararlı etkileri olduğu bilinmekte ve bu nedenle mümkün olduğunca bu durumdan kaçınılması gerektiği bilimsel verilerle ortaya konulmaktadır (Hetts ve ark., 1992, Hubrecht ve ark., 1992, Mertens ve Unshelm 1996, Beerda ve ark., 2000; Barnard ve ark. 2016). Barınaklar köpekler için geçici barınma imkanı sağlasa da bu canlıların çoğu yeni bir yuva bulamamakta ve uzun süreler boyunca barınak ortamında kalmaya zorlanmaktadır. Sahiplendirme sistemleri barınaklara giren çok sayıda köpek olduğu düşünüldüğünde genellikle yetersiz kalmaktadır (Dalla Villa ve ark., 2013; Wells, 2002).
Yapılan bir çalışma (Wells, 2002), barınakta geçirilen zamanın uzunluğunun (<1 ay, 2-12 ay, 1-5 yıl, >5 yıl) 97 köpeğin davranışları üzerindeki etkisini incelemiştir. Köpeklerin padoklardaki pozisyonları (ön, arka), aktiviteleri (hareket etme, ayakta durma, oturma, dinlenme, uyuma) ve vokalizasyon biçimleri (havlama, sessiz, diğer) 4 saatlik bir süre boyunca 10 dakikalık aralıklarla kaydedilmiştir. Sonuç olarak köpeklerin davranışlarının, barınakta geçirdikleri zamanın uzunluğuyla önemli ölçüde ilişkili olduğu bulunmuştur. Barınakta beş yıldan fazla süre boyunca tutulan köpekler, barınakta daha kısa süre tutulan köpeklere kıyasla zamanlarının çoğunu padokların arkasında, daha fazla dinlenerek ve daha az havlayarak geçirmektedirler. Bulgular, esaret altında geçirilen uzun zaman dilimlerinin, köpeklerin yuva bulma şansını azaltabildiğini ve bunun sonucu olarak da barınak ortamında geçirilen zamanın daha uzun olacağını ve bu köpeklerin daha fazla davranış problemi geliştirme olasılığı olduğunu göstermektedir (Wells, 2002).
Barınak ortamı dışında da köpeklerin yuva bulma ihtimalinin olduğu ve barınak ortamında bulunmamış, sokakta yaşayan köpeklerin aslında ev ortamına uyum sağlama yeteneklerinin yüksek olduğu vurgulanmaktadır. Türkiye’de yürütülen bir çalışma (Demirbas ve ark., 2014), şehirde serbest dolaşan köpeklerin sahiplenildikten sonraki dönemde evlat edinen ailelerinin ortamındaki davranışsal özelliklerini karakterize etmektedir. Katılımcıların çoğu (%74,7), köpeklerinin eve ilk geldiklerinde çekingenlik veya korku gösterdiğini bildirmiştir. Yine de sahiplerin çoğunluğu (%69,3), köpeklerinin davranışlarının evlat edinme sonrası dönemde olumlu yönde değiştiğini bildirmiştir. Köpeklerde bildirilen en yaygın davranış sorunun, sahibine karşı aşırı bağlanma (%58,7) olduğu belirtilmiştir. Aşırı bağlanmanın olası bir açıklaması olarak, bu köpeklerin bir 'sürü' içinde yaşamaya alıştıkları, kendilerini güvende hissetmek için sürekli olarak başkalarını aramaları olabileceği vurgulanmıştır. Sahiplenenler tarafından bildirilen davranış sorunları arasında saldırganlık en az yaygın olanı olarak belirlenmiştir. Buna göre, köpeklerin sahiplenilen ailelerin ortamında saldırganlık gösterme eğilimi göstermediği öne sürülebilmektedir. Sahiplerin çoğunluğu, köpeklerinin ev içi eğitiminde (%72,0) veya tasma eğitiminde (%65,3) sorun yaşamadıklarını bildirmiştir. Bu araştırmanın bulguları, şehirde serbest şekilde yaşayan köpeklerin uyumlu olduğunu ve evlat edinen ailelerinin ortamına uyum sağlayabildiğini göstermektedir. Çalışmaya katılan köpek sahiplerinin çoğu, köpeklerinin korkutucu bir olaydan sonra normale dönme süresinin bir dakikadan fazla olmadığını bildirmektedir. Bu bulgu, şehirde serbest olan köpeklerin utangaç veya korkak olma olasılıkları daha yüksek olsa da yeni koşullara oldukça uyumlu oldukları hipotezini de desteklemektedir (Demirbas ve ark., 2014).
Daha önce de bahsedildiği gibi çeşitli faktörler nedeniyle barınak ortamının köpekler için sıkıntılı bir seçenek olduğu iyi bilinmektedir; bu olumsuz durumlara yabancılık, kısıtlı hareket kabiliyeti, gürültüye maruz kalma, günlük durumlar üzerinde öngörülebilirlik ve kontrol eksikliği ve diğer köpeklerden ve insanlardan izole olma hali dahildir (Tuber ve ark., 1999; Menor-Campos ve ark., 2011). Bu nedenle, kentsel alanlarda serbest dolaşan köpeklerin refahının çoğu gelişmekte olan ülkede tehlikeye girmekte olduğu vurgulanmaktadır (Salgirli ve ark., 2017).
İnsanlarla erken dönem sosyalleşme, köpeklerin gelecekteki davranışları üzerinde önemli bir etkiye sahiptir (Scott ve Fuller, 1965). Ruiz-Izaguirre ve arkadaşları (2014), yavruların çoğunun tanımadıkları insanlara isteyerek yaklaştığını, yetişkin köpeklerin çoğunun ise tekrarlanan ziyaretlerden sonra bile tanımadıkları insanlara 20 cm'den fazla yaklaşmadığını göstermiştir (Salgirli ve ark., 2017).
Barınak ortamında köpeklerin fiziksel sağlığını negatif etkileyen bir faktörün de yüksek ses seviyeleri olabileceği bilimsel olarak gösterilmiştir (Scheifele ve ark., 2012). Sürekli gürültü, insan dışındaki birçok türde fizyolojik ve psikolojik etkilere neden olabilmektedir (Hetts ve ark., 1992; Mertens ve Unshelm, 1996). Çeşitli hayvan türleri arasındaki anatomik farklılıklar işitme konusunda iyi farklılıklara yol açsa da, (Fay, 1998) sesin algılanması ve duyumsanmasının altında yatan temel fizyolojik süreçler insanlar ve köpekler arasında temel olarak aynıdır (Strain ve Myers, 2004). Gürültü kaynaklı işitme kaybı, yetişkin insanlarda ekzojen olarak edinilen sensörinöral işitme kaybının en yaygın nedenlerinden birisidir (Miller ve Schein, 2008) ve köpeklerin de benzer gürültü etkilerine duyarlı olmayacağını öne süren belirgin anatomik veya fizyolojik nedenler yoktur. Köpeklerin sürekli gürültüye maruz kalabilecekleri durumlar az olsa da, bunlar mevcuttur. Buna örnek olarak askeri çalışma köpeklerinin helikopter içinde yüksek gürültü seviyelerine maruz kalması verilebilmektedir. Ayrıca, barınaklar da gürültü seviyesinin potansiyel olarak zararlı olabileceği alanlar arasında yer almaktadır (Coppola ve ark., 2006). Barınaklar genellikle kolayca dezenfekte edilebilen metal veya sert tavanlı beton blok duvarlar ve beton zeminlerle inşa edilmektedir. Buna ek olarak, havalandırma sistemleri genellikle güçlüdür ve gerekli hızlı hava alımı ve çıkışı ortam gürültüsüne eklenmektedir (Institute of Laboratory Animal Resources, 1996). Böyle bir ortama hayvanların eklenmesi > 100 dB SPL ses seviyelerine neden olabilmektedir (Coppola ve ark., 2006; Sales ve ark., 1996). Barınak kulübelerinin yapımında kullanılan inşaat malzemeleri ve mekanik sistemler yalnızca gürültü değil aynı zamanda oldukça yankılanan bir ortam meydana getirmektedir. Yapılan bir çalışmada, köpeklerin barındığı barınak ve kulübenin gürültü değerlendirmeleri, personel için işitme korumasının gerekli olduğunu gösteren gürültü seviyelerinin > 100 dBA olduğu ortaya konulmuştur (Institute of Laboratory Animal Resources, 1996). Gürültü seviyeleri, 90 dBA sınırını aşmakta ve köpeklerin işitsel anatomisinin insanlarınkine benzer olduğu varsayıldığında, kulübelerde elde edilen gürültü seviyelerinin köpekler için de potansiyel olarak zararlı olacağı belirtilmektedir (Scheifele ve ark., 2012).
Tüm bu faktörler göz önüne alındığında barınak şartlarının köpeklerin gerek fiziksel gerekse psikolojik sağlıkları ve refahı açısından uygun olmadığı görülebilmektedir. Aynı zamanda çalışmalar göz önüne alındığında köpeklerin uzun dönem barınakta kalmaları yuva bulma ihtimalini oldukça düşürmekte, kronik stres, fiziksel hastalık, davranış problemi şekillenme ihtimalini artırmaktadır.
KAYNAKÇA
Stephen JM, Ledger RA. An Audit of Behavioral Indicators of Poor Welfare in Kenneled Dogs in the United Kingdom. J Appl Anim Welf Sci. 2005;8(June):79–95. doi: 10.1207/ s15327604jaws0802
Hennessy MB. Using hypothalamic-pituitary-adrenal measures for assessing and reducing the stress of dogs in shelters: A review. Appl Anim Behav Sci. 2013;149(1):1–12. doi: 10.1016/j. applanim.2013.09.004
Tanaka A, Wagner DC, Kass PH, Hurley KF. Associations among Weight Loss, Stress, and Upper Respiratory Tract Infection in Shelter Cats. J Am Vet Med Assoc. 2012;240(5):570– 576. doi: 10.2460/javma.240.5.570
Lamon TK, Slater MR, Moberly HK, Budke CM. Welfare and Quality of Life Assessments for Shelter Dogs: A Scoping Review. Appl Anim Behav Sci. 2021;244:105490. doi: 10.1016/j. applanim.2021.105490
Hennessy, M. B., Voith, V. L., Mazzei, S. J., Buttram, J., Miller, D. D., & Linden, F. (2001). Behavior and cortisol levels of dogs in a public animal shelter, and an exploration of the ability of these measures to predict problem behavior after adoption. Applied Animal Behavior Science, 73, 217–233.
Hennessy MB, Willen RM, Schiml PA. Psychological Stress, Its Reduction, and Long-Term Consequences: What Studies with Laboratory Animals Might Teach Us about Life in the Dog Shelter. 2020;10:2061. doi: 10.3390/ani10112061
Dalla Villa P, Barnard S, Di Fede E, Podaliri M, Candeloro L, Di Nardo A, Siracusa C, Serpell JA. Behavioural and physiological responses of shelter dogs to long-term confinement. Vet Ital 2013;49:231–41.
Hewison, L.F., Wright, H.F., Zulch, H.E., Ellis, S.L.H., 2014. Short term consequences of 329 preventing visitor access to kennels on noise and the behaviour and physiology of dogs 330 housed in a rescue shelter. Physiol. Behav. 133, 1–7. 331 https://doi.org/10.1016/j.physbeh.2014.04.045
Barnard S, Pedernera C, Candelora L, et al. Development of a New Welfare Assessment Protocol for Practical Application in Long-Term Dog Shelters. Vet Rec. 2016;178(1):18. doi: 10.1136/ vr.103336
Berteselli, G. V., Arena, L., Candeloro, L., Dalla Villa, P., & De Massis, F. (2019). Interobserver agreement and sensitivity to climatic conditions in sheltered dogs’ welfare evaluation performed with welfare assessment protocol (Shelter Quality protocol). Journal of Veterinary Behavior, 29, 45–52. https://doi.org/10.1016/j.jveb. 2018.09.003.
Newbury, S.; Blinn, M.K.; Bushby, P.A.; Cox, C.B.; Dinnage, J.D.; Griffin, B.; Hurley, K.F.; Isaza, N.; Jones, W.; Miller, L.; et al. Guidelines for Standards of Care in Animal Shelters; Association of Shelter Veterinarians: Apex, NC, USA, 2010.
Lamon, TK, Slater, MR, Moberly, HK, and Budke, CM. Welfare and quality of life assessments for shelter dogs: a scoping review. Appl Anim Behav Sci. (2021) 244:105490. doi: 10.1016/j.applanim.2021.105490
Hubrecht, R. C. (1995). The welfare of dogs in human care. In J. A. Serpell (Ed.), The domestic dog: Its evolution, behavior and interactions with people (pp 179–198). Cambridge, England: Cambridge University Press.
Overall, K. (1997). Clinical behavioral medicine for small animals. St. Louis, MO.: Mosby.
Beerda, B., Schilder. M. B. H., Bernadina, W., Van Hoof, J. A. R. A. M., De Vries, H. W., & Mol, J. A. (1999). Chronic stress in dogs subjected to social and spatial restriction. 2. Hormonal and immunological responses. Physiology & Behavior, 66, 243–254.
Hennessy, M. B., Voith, V. L., Mazzei, S. J., Buttram, J., Miller, D. D., & Linden, F. (2001). Behavior and cortisol levels of dogs in a public animal shelter, and an exploration of the ability of these measures to predict problem behavior after adoption. Applied Animal Behavior Science, 73, 217–233.
Hennessy, M. B., Davis, H. N., Williams, M. T., Mellott, C., & Douglas, C. W. (1997). Plasma cortisol levels of dogs at a county animal shelter. Physiology & Behavior, 62, 485–490.
Vincent, I. C.,&Michell, A. R. (1996). Relationship between blood pressure and stress-prone temperament in dogs. Physiology & Behavior, 60, 135–138.
Beerda, B., Schilder, M. B. H., Janssen, N. S. C. R. M., & Mol, J. A. (1996). The use of saliva cortisol, urinary cortisol, and catecholamine measurements for a non-invasive assessment of stress responses in dogs. Hormones & Behavior, 30, 272–279.
Beerda, B., Schilder, M. B. H., Van Hoof, J. A. R. A. M., De Vries, H. W. & Mol, J. A. (1998). Behavioral, saliva cortisol and heart rate responses to different types of stimuli in dogs. Applied Animal Behavior Science, 58, 365–381.
Hubrecht, R. C., Serpell, J. A., & Poole, T. B. (1992). Correlates of pen size and housing conditions on the behavior of kenneled dogs. Applied Animal Behavior Science, 34, 365–383.
Hetts, S., Clark, J. D., Calpin, J. P., Arnold, C. E., & Mateo, J. M. (1992). Influence of housing conditions on beagle behavior. Applied Animal Behavior Science, 34, 137–155.
Broom, D. M., & Johnson, K. G. (1993). Stress and animal welfare. Dordrecht, The Netherlands: Kluwer Academic.
Wiepkema, P. R. (1987). Behavioral aspects of stress. In D. M. Broom & K. G. Johnson (Eds.), Stress and animal welfare (pp. 113–183). Dordrecht, The Netherlands: Kluwer Academic.
Broom, D. M. (2007). Quality of Life means welfare: how is it related to other concepts and assessed? Anim. Welfare 16, 43–53. doi: 10.1016/0376-6357(91)90014
Yeates, J.W.; Main, D.C.J. Assessment of positive welfare: A review. Vet. J. 2008, 175, 293–300.
Hiby, E. F., Rooney, N. J., & Bradshaw, J. W. (2006). Behavioural and physiological responses of dogs entering re-homing kennels. Physiology and Behavior, 89(3), 385-391.
Titulaer, M., Blackwell, E. J., Mendl, M., & Casey, R. A. (2013). Cross sectional study comparing behavioural, cognitive and physiological indicators of welfare between short and long term kennelled domestic dogs. Applied Animal Behaviour Science, 147(1), 149- 158.
Polgár Z, Blackwell EJ, Rooney NJ. Assessing the welfare of kennelled dogs—A review of animal-based measures. Appl Animal Behav Sci. (2019)213:1–13. doi: 10.1016/j.applanim.2019.02.013
Arena, L.; Wemelsfelder, F.; Messori, S.; Ferri, N.; Barnard, S. Development of a fixed list of terms for the Qualitative Behavioural Assessment of shelter dogs. PLoS ONE 2019, 14, e0212652.
Coppola, C.L.; Grandin, T.; Enns, R.M. Human interaction and cortisol: Can human contact reduce stress for shelter dogs? Physiol. Behav. 2006, 87, 537–541.
Bergamasco, L.; Osella, M.C.; Savarino, P.; Larosa, G.; Ozella, L.; Manassero, M.; Badino, P.; Odore, R.; Barbero, R.; Re, G. Heart rate variability and saliva cortisol assessment in shelter dog: Human-animal interaction effects. Appl. Anim. Behav. Sci. 2010, 125, 56–68.
Bowman, A.; Scottish, S.P.C.A.; Donell, F.J.; Evans, N.P. “For seasons” in animal rescue centre: Clasical music reduces envionmental stress in kennelles dogs. Physiol. Behav. 2015, 143, 70–82.
Bowman, A.; Dowell, F.J.; Evans, N.P. The Effect of Different Genres of Music on the Stress Levels of Kennelled Dogs. Physiol. Behav. 2017, 171, 207–215.
Blackshaw, J.K. An overview of types of aggressive behaviour in dogs and methods of treatment. Appl. Anim. Behav. Sci. 2014, 30, 351–361.
Moyer, K.E. Kinds of aggression and their physiological basis. Commun. Behav. Biol. 1968, 2, 65–87.
Diesel, G., Pfeiffer, D. U., Brodbelt, D., 2008. Factors affecting the success of rehoming dogs in the 481 UK during 2005. Prev. Vet. Med. 84(3), 228-241.
Moesta, A., McCune, S., Deacon, L., Kruger, K. A., 2015. Canine enrichment. In: E. Weiss, H.
Posage, J.M., Bartlett, P.C., Thomas, D.K., 1998. Determining factors for successful adoption of dogs from an animal shelter. J. Am. Vet. Med. Assoc. 213, 478–482.
Luescher, A. U., Medlock, R. T., 2009. The effects of training and environmental alterations on adoption success of shelter dogs. Appl. Anim. Behav. Sci. 117(1), 63-68.
Braun, G., 2011. Taking a shelter dog for walks as an important step in the resocialization process. J. Vet. Behav.: Clin. Appl. Res. 6(1), 100.
Reid, P. J., Collins, K., 2015. Training and behavior modification for the shelter. In: E. Weiss, H.
Hetts, S., Clark, J. D., Calpın, J. P., Arnold, C. E. & Mateo, J. M. (1992) Influence of housing conditions on beagle behaviour. Applied Animal Behaviour Science 34, 137–155
Mertens, P. A. & Unshelm, J. (1996) Effects of group and individual housing on the behaviour of kennelled dogs in animal shelters. Anthrozoös 9, 40–51
Beerda, B., Schılder, M. B. H., Van Hooff, J. A. R. A. M., De Vrıes, H. W. & Mol, J. A. (2000) Behavioural and hormonal indicators of enduring environmental stress in dogs. Animal Welfare 9, 49–62
Wells, D.L., Graham, L., Hepper, P.G., 2002a. The influence of length of time spent in a rescue shelter on the behaviour of kennelled dogs. Anim. Welfare 11, 317–325.
Tuber, D.S., Miller, D.D., Caris, K.A., Halter, R., Linden, F., Hennessy, M.B., 1999. Dogs in animal shelters: Problems, suggestions, and needed expertise. Psychol. Sci. 10, 379–386.
Menor-Campos, D. J., Molleda-Carbonell, J. M., López-Rodríguez, R., 2011. Effects of exercise and human contact on animal welfare in a dog shelter. Vet. Rec. 169, 388.
Salgirli D.Y, Safak E, Emre B, Piskin I, Ozturk H, da Graça Pereira G. Rehabilitation programme for urban free-ranging dogs in a shelter environment can improve behavior and welfare. J. Vet. Behav. 2017;18(Mar-Apr):1–6.
Demirbas, Y.S.; Emre, B.; Kockaya, M. Integration ability of urban free-ranging dogs into adoptive families’ environment. J. Vet. Behav. Appl. Res. 2014, 9, 222–227.
Scott, J.P., Fuller, J.L., 1965, Genetics and the social behavior of the dog, University of Chicago Press, pp. 117-129.
Ruiz-Izaguirre, E., Eilers, K., Bokkers, E.A.M., Ortolani, A., Ortega-Pacheco, A., de Boer, I.J.M., 2014. Human–dog interactions and behavioural responses of village dogs in coastal villages in Michoacán, Mexico. Appl. Anim. Behav. Sci., 57-65.
Scheifele P, Martin D, Clark JG, Kemper D, Wells J. 2012. Effect of kennel noise on hearing in dogs. American Journal of Veterinary Research 73(4):482-489
Hetts S, Clark JD, Calpin JP, et al. Influence of housing conditions on Beagle behavior. Appl Anim Behav Sci 1992;34:137– 155.
Mertens PA, Unshelm J. Effects of group and individual housing on the behavior of kenneled dogs in animal shelters. Anthrozoos 1996;9:40–51.
Fay RR. Hearing in vertebrates: a psychophysics databook. Winnetka, Ill: Hill-Fay Associates, 1988
Strain GM, Myers LJ. Hearing and equilibrium. In: Reece WO, ed. Dukes’ physiology of domestic animals. 12th ed. Ithaca, NY: Cornell University Press, 2004;852–864.
Miller MH, Schein JD. Hearing disorders handbook. San Diego: Plural Publishing, 2008.
Coppola CL, Enns RM, Grandin T. Noise in the animal shelter environment: building design and the effects of daily noise exposure. J Appl Anim Welf Sci 2006;9:1–7.
Institute of Laboratory Animal Resources. Guide for the care and use of laboratory animals. Washington, DC: National Academy Press, 1996.
Sales GD, Hubrecht R, Peyvandi A, et al. Noise in dog kenneling: a survey of noise levels and the causes of noise in animal shelters, training establishments and research institutions. Wheathampstead, Hertsfordshire, England: Universities Federation for Animal Welfare, 1996.
Comments